16 Ocak 2013 Çarşamba

12 Ocak 2013 Cumartesi

http://img82.imageshack.us/img82/9980/ug0a3b33fr1.gif

Forum İmzası Örnekleri

1.






















Haber Manşetleri

Habertürk:





Google 2001


Ben Blog Yazarken...


Cmd Renk Kodları

Kodların Başına "color" yazın ve bir boşluk bıraktıktan sonra sayıyı yazın.

1 = Mavi
   2 = Yeşil
   3 = Deniz Mavisi
   4 = Kırmızı
   5 = Mor
   6 = Sarı
   7 = Beyaz


Örnek :




Sitemizin Qr Kodu


Problem ?


Katkı Maddeleri

R E N K L E N D İ R İ C İ L E R
Rumuz   İsim   Açıklamalar
E100*   Kurkumin   Renklendirici; kurkuma (turmerik) bitkisinin köklerinden elde edilir, suni olarak da üretilir; peynir, margarin ve fırın tatlılarında kullanılır.
E101*   Riboflavin, Riboflavin-5'- phosphate   'B2 vitamini' ve renklendirici; doğal olarak sebzelerde bulunur; yumurta, süt, karaciğer ve böbrekten de elde edilir; margarin ve peynirde kullanılır.
E102*   Tartrazin   Renklendirici; tiroid tümörü, kromozom hasarı, kurdeşen, hiperaktivite ve aspirin duyarlılığı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir; renkli içecek, tatlı, reçel,unlu gıdalar, çerez, konserve balık ve hazır çorbalarda kullanılır; Norveç ve Avusturya'da yasaklandı.
E104*   Kinolin Sarısı   Renklendirici; ruj, saç bakım ürünleri, kolonya üretimi ve eczacılıkta kullanılır; deri rahatsızlığına neden olur; Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E107*   Yellow 7G   Renklendirici; astımlılarda alerjik reaksiyon görülebilir; tipik ürünler hafif içeceklerdir; HACSG² sakınılmasını öneriyor; Avustralya ve Amerika'da yasaklandı.
E110*   Sunset Yellow FCF, Orange,Yellow S   Renklendirici; sentetiktir;unlu gıdalar, pasta, tatlı, çerez, dondurma, içecek ve konserve balık, hazır çorba ve bazı şurup cinsi ilaçların üretiminde kullanılır; yan etkileri kurdeşen, rinit (burun akması), burun tıkanıklığı, alerji, hiperaktivite, böbrek tümörü, kromozom hasarı, karın ağrısı, bulantı ve kusma, hazımsızlık ve iştahsızlıktır; Norveç'te yasaklandı.
E120**   Karmin, Karminik asitKosinal   Renklendirici; böceklerden elde edilir; kozmetiklerde, şampoanlarda, kırmızı elma sularında, şekerlemelerde ve diğer gıdalarda kullanılır; hassas ve asmatik bünyelerde alerjik reaksiyonlara sebeb olabilir.
E122*   Azorubin,Karmoisin   Renklendirici; kömür katranı türevi; astımlılar ve aspirin alerjisi olanlarda kötü reaksiyonlar yapabilir; tipik ürünler şekerleme, marzipan ve jölelerdir; ısveç, Amerika, Avusturya ve Norveç'te yasaklandı.
E123*   Amarant   Renklendirici; aynı ismi taşıyan bir ottan üretilir; kek, meyve tatlı dolgular ve jölelerde kullanılır; astım, egzama ve hiperaktiviteye neden olur; bazı hayvanlara yapılan testlerde doğum kusurları ve cenin ölümleri görülmüştür, kanserojen olabilir; Avusturya, Amerika, Rusya, Norveç ve diğer bazı ülkelerde yasaklandı.
E124*   Ponso 4R,Kosinal red A   Renklendirici; sentetik kömür katranı; hayvanlarda kanserojen, astımlılar ve aspirin alerjisi olanlarda kötü reaksiyonlar yapabilir; Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E127*   Eritrosin   Renklendirici; kiraz ve vişne, konserve sebze, muhallebi, tatlı, pasta,biskuvi ve çerezlerde kullanılır; ışığa karşı duyarlılığa ve troid hormonu seviyesini arttırıp hipertroidism'e neden olabilir; farelerde yapılan çalışmada troid kanserine neden olduğu saptanmıştır; Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E128*   Red 2G   Renklendirici; sentetik kömür katranı; kan hemoglobini ile karışma ihtimali vardır; çocuklar tarafından kullanılması tavsiye edilmiyor; dondurma, puding, meyvalı veya aromalı yoğurt, pişmiş ya da pişmemiş et ürünleri, sucuk, salam, sosis Marmelat ve içeceklerde kullanılır. Pek çok ülkede yasaktır.
E129*   Allura red AC   Renklendirici, sentetiktir; tatlılar, içecek ve garnitürlerde, eczacılık ve kozmetik ürünlerinde kullanılır; astım ve aspirin hassasiyeti olan insanlar için risklidir; farelerde kanser oluşturduğu saptanmıştır; çocuklar tarafından tüketilmesi tavsiye edilmiyor; Danimarka, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya ve Norveç'te yasaklandı.
E131*   Patent blue V   Renklendirici; Alerjik hassasiyete sahip insanlar kaçınmalıdır; kurdeşen, kaşıntı, tansiyon düşüklüğü, titreme ve solunum problemleri oluşturabilir; çocuklarda kullanılması tavsiye edilmez. Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E132*   Indigotin, Indigokarmin   Renklendirici; sentetik kömür katranı türevi; yaygın olarak tablet ve kapsüllere eklenir; ayrıca dondurma, tatlı, fırınlı mamuller, şekerleme ve bisküvilerde kullanılır; bulantı, kusma, yüksek tansiyon, deri döküntüsü, solunum sorunları ve diğer alerjik reaksiyonlara neden olur. Norveç'te yasaklandı.
E133*   Brilliant blue FCF   Renklendirici; sentetik kömür katranı; mandıra ürünleri, tatlılar ve içeceklerde kullanılır; çocukların tüketmesi tavsiye edilmiyor, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya ve Norveç'te yasaklandı.
E140*   Klorofil   Renklendirici; doğal olarak tüm bitkilerde bulunur; mum ve yağların boyanmasında, eczacılık ve kozmetik ürünlerde kullanılır.
E141*   Klorofil bakırkompleksi   Renklendirici; bazı peynir çeşitlerinde, çiklette, dondurmada, sos ve çorbalarda kullanılır; bilinen bir yan etkisi yoktur.
E142*   Green S   Renklendirici; sentetik kömür katranı türevi; konserve bezelye, nane jöle ve soslarda, paketlenmiş ekmek kırıntısı ve kek karışımlarında kullanılır; hiperaktiviteye, astıma, uykusuzluğa sebep olduğu bilinmektedir; çocuklar için tavsiye edilmemektedir. ısveç, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E150   Karamel   Renklendirici; şekerden yapılır; istiridye, soya, meyveler, konserve soslar, çikolata, şekerleme, bisküvi ve turşularda kullanılır. Çocuklar için tavsiye edilmiyor.
E151   Brilliant Black BN, Black PN   Renklendirici; kömür katranı; tatlılar, balık ezmesi, aromalı sütlü içecekler, dondurma, hardal, marmelatlar, soslar, kekler ve içeceklerde kullanılır; Danimarka, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya, Avustralya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E153*   Bitkisel Karbon   Renklendirici; mangal kömürü, kemik, et, kan, katı ve sıvı yağlardan elde edilir; reçel, jöle ve meyan kökünde kullanılır; kanserojen olma riskinin yanında hayvan kökenli olanları haram riski taşır. Çocuklar için tavsiye edilmez. Avustralya'da yalnızca bitkisel kökenli olanına izin verildi, Amerika'da yasaklandı.
E154*   Brown FK   Renklendirici; sentetik 6 boya maddesinin karışımından oluşur; kurutulmuş balık, tütsülenmiş balık, pişirilmiş jambon ve cipslerde kullanılır; çocuklar için önerilmez; Amerika'da ve pek çok ülkede yasaklandı.
E155*   Brown HT (Chocolate)   Renklendirici, kömür katranı; çikolatalı kekte kullanılır; astımlılar ve aspirin alerjisi olanlarda kötü reaksiyonlar yapabilir; deri duyarlılığına neden olduğu bilinir; Danimarka, Belçika, Fransa, Almanya, ısviçre, ısveç, Avusturya, Amerika ve Norveç'te yasaklandı.
E160(a)*   Karoten, alfa-, beta-, gamma-   Renklendirici; insan vücudu onu karaciğerde 'A Vitamin'ine dönüştürür; havuçta, turunçgillerde ve sebzelerde bulunur; tereyağ, margarin, kek, sütlü içecekler ve meyve sularında kullanılır; bazı üreticilerin stabilizatör olarak jelatin kullandıkları bilinmektedir.
E160(b)*   Annatto (Arnatto, Annato), bixin, norbixin   Renklendirici; 'Bixaorellana' ağacından elde edilir; peynir, tereyağı, margarin,unlu gıdalar, çerez, çorba ve içeceklerde kullanılmaktadır; ayrıca eczacılıkta (balgam sökücü olarak) ve tekstil sektöründe kullanılır;jelatinle karışık bulunabilir; kurdeşene neden olduğu bilinir, HACSG² sakınılmasını öneriyor.
E160(c)*   Paprika ekstrakt, Kapsanthin, Kapsorubin   Renklendirici; kırmızı biber çekirdek ve tohumlarından elde edilir; kümes hayvanı gıdaları, dilinmiş peynirlerde kullanılır; jelatinle karışık bulunabilir; bazı ülkelerde yasaklandı.
E160(d)*   Likopen   Renklendirici; domates ve pembe greyfurttan üretilir; kanser riskini azaltabilir; jelatinle karışık bulunabilir.
E160(e)*   Beta-apo-8'Karotenal
(C 30)   Renklendirici; sentetik;dilimlenmiş peynirde kullanılır; bilinen yan etkisi yok; jelatinle karışık bulunabilir.
E160(f)*   Etil ester of beta-apo-8'-karotenik asid (C 30)   Renklendirici, bilinen yan etkisi yok; alkolle muamele edilmiş olabilir.
E161*   Lutein, Kantaksantin   Renklendirici; doğal olarak yeşil yaprakta, kadife çiçeği ve yumurta sarısında bulunur, Alkolle muamele edilmiş olabilir. Renklendirici; retinol; bazı mantar, kabuklu hayvan, balık ve flamingo tüyünde bulunur.
E162*   Betanin   Renklendirici; pancardan elde edilir; bilinen yan etkisi yok; Alkolle muamele edilmiş olabilir.
E163*   Antosiyaninler   Renklendirici, çiçek ve bitki kaynaklı; alkolle muamele edilmiş olabilir.
E170*   Kalsiyum karbonat   Hem renklendirici hem mineral tuz; kaya minerali veya kemikten elde edilir; diş macunu, beyaz boya, temizleme tozları, bisküvi, ekmek, kek, dondurma, dondurulmuş konserve sebze ve meyvede ve ilaçlarda kullanılır; yüksek dozlarda zehirlidir; safra, böbrek taşı, hemoroid, kabızlık ve fistül kanamalarına sebep olabilir.
E171   Titanium dioxid   Renklendirici; diş macunu ve beyaz boyada pek çok ilaçta bazı peynir çeşitlerinde, krema ve soslarda kullanılır; kan, beyin ve bezlerde, lenf düğümleri ve akciğerde yüksek konsantrasyon oluşturabilir. Almanyada yasaktır.
E172   Demir oxid ve hidroxid   Renklendirici; som balığı ve karides ezmesinde kek, pasta ve tatlılarda kullanılır; yüksek dozlarda zehirlidir. Almanyada yasaklanmıştır.
E173   Aluminium   Renklendirici; draje, şekerleme, keklerde, tabletlerde dekorasyon maksadı ile kullanılır; bazı ülkelerde yasaklandı.
E174   Gümüş   Renklendirici; çikolatalı şekerlemeler ve drajelerde kullanılır; aşırı dozlarda önemli rahatsızlıklara sebep olur; bazı ülkelerde yasaklandı.
E175   Altın   Renklendirici; çikolatalı şekerlemelerde drajelerde kullanılır; bazı ülkelerde yasaklandı.
E180*   Litolrubin BK   Renklendirici; astım, rinit ve cilt hastalıklarına sebep olabilir. Bazı ülkelerde yasaklandı.
E181   Tannik acid   Alkolde berraklaştırma ajanı; fındık ve oak ağacı dallarından elde edilir; doğal olarak çayda bulunur.
•  İşaretsiz "siyah" E numaraları helal kabul edilen katkıları gösterir. 
•  "Kırmızı" E numaraları sağlık için tehlikeli katkıları gösterir. 
•  "**" işaretleri kesin hayvan (çoğunlukla domuz) kökenli katkıları gösterir.(haram) 
•  "*" Bitkisel veya hayvansal kökenli olabilir. Alkolle muamele edilmiş veya edilmemiş olabilir.Bu sebeple (şüpheli) kabul edilen katkıları gösterir. 

İp'den Yer Bulma

İp  linkinden ip adresini yazarak yerinizi vb. bulabiliyorsunuz. %100 doğru sonuç

.gif Nasıl Yapılır ?

Arkadaşlar .gif yapabilmek için programa ihtiyacımız var. PhotosCape programı nı indirin. Anigif yazan yere tıklayın. Resimleri Koyun Gif olsun ...

Güzel gifler için...

Reklam Kazancı Sağlayabileceğimiz Siteler



1 - adhood: 86 binden fazla yayıncısı bulunmaktadır. kendilerinin geliştirdiği reklam modelleri ve yöntemleri vardır. reklamverenler ve yayıncılar için adserver adını verdikleri güçlü bir altyapısı vardır. internet reklamcılığında toolbarsite reklam modelini geliştirmişlerdir. siteye özgü kategori bazlı reklamlıcık yapılır. adhood, turkticaret.net'in bir parçasıdır. istanbul merkezlidir.


2 - adtech: 100 binden fazla web sitesi ile çalışmaktadır ve günlük 100 milyondan fazla reklam gösterimi gerçekleştirmektedir. 
özellikleri:
cpa: sitenizdeki reklamlara tıklayarak reklama giden kullanıcının üye olması veya alışveriş yapması durumunda size belirlenen miktarın ödenmesi.
cpc: her bir tıklama için ödeme yapılmasıdır.



3 - adnet: adtext, adpop ve adbanner modelleri tıklama başına ödemenin yapıldığı sistemleri vardır.
adtext: reklamlar tıklama adedi üzerinden açık artırma ile ücretlendirlir.
adpop ve adbanner: tıklama adedi üzerinden sabit ücretlendirilir.
reklamların 4 farklı çeşit kullanımı vardır:
a - metin
b - görsel + metin
c - flash
d - video



4 - adpartner: mynet.com'un reklam servisidir. site içeriğine uygun olarak adklik üyesi reklamveren ve reklam ajanslarının verdiği reklamların gösterilmesini sağlayan sistemdir. tıklama başına para kazandıran bir sistemdir.



5 - reklamstore: minimum işlem maliyetleri ile maksimum faydaya ulaşılabilecek reklam platformlarından biridir. çok sayıda reklam seçeneği vardır. yayıncılar reklam alanları için talep ettikeleri fiyatları belirleyebilirler. ödeme konusunda güvenlik amacıyla, kredi karıtyla yapılan ödemelerden sonra sunucudan kart bilgileri silinir.



6 - adsense: google'nin reklam servisidir. dünya da en çok kullanılan servistir. adwords ile verilen reklamların yayınlanmasını yapan sistemdir. gmail hesabınızla giriş yapabilirsiniz. içerikle alakalı reklamlar görüntüleyerek gelir elde etmenizi sağlayan ücretsiz bir programdır. geçerli tıklamalar veya gösterimlerden kazanç elde edebilrsiniz. ayrıca, özel bir arama motorunu sitenize kolaylıkla ekleyerek arama sonucu sayfalarındaki reklamlardan da kazanç elde edebilirsiniz.

Facebok'u 7

İlginç Bir sayfa Adı Olmuş....

Facebook Sayfa Adı Örnekleri

Moda vb. için adlar :

Modakolik
Modam
Hayatımız Moda
Moda Sepeti
MoOda
TürkModa
Moda İkon
MODAnya
Mooodaaa
My Moda

Müzik Vb. için adlar:

Müziklerin Efendisi
Müzik

Eğlence İçin:

Günah Olum Günah
Lan deme lan
Eqlencekolick
Balkanlardan Gelenler
:d


Aklıma Bu Kadar Geldi :D

Facebook Nasıl Silinir ?

Arkadaşlar eğer facebook'unuz karıştıysa yapcak bişey yok elden ne gelir kullanmam olur biter veya yeni hesap alırım demeyin. Şimdi Bu makalemde  size face hesabı nasıl silinir onu anlatacağım.

   Facebook hesap silme sayfası'na giderek hesap silme işleminizi onaylayın. Ve 14 gün boyunca facebookunuza hiç girmeyin.

   Artık aynı e-posta adresinizle yeni bir face alabilirsiniz.


Kaynak: Forumdas.net

11 Ocak 2013 Cuma

10 Ocak 2013 Perşembe

Tasarımım Nasıl ?


Facebook'a Nasıl Girilir ?


En Komik .GİF

Arkadaşlar Araştırdım...

Forum imzasına koymak isityenler için :)


10 İlginç "Şey"


“Şey” kelimesi muhtemelen hayatımızda en çok kullandığımız ancak en anlamsız ama her anlama gelebilen tek kelimedir… Peki aşağıdaki şeyler nedir biliyor musunuz? Bu yazıda, bazı şeylerin oluşum nedenini anlatıyoruz…
10
Üç Saniyelik Hafızası Olan Şey
En bilinen gerçeğin aksine 3 saniyelik hafızaya japon balığı sahip değildir, üzgünüz… 2003′te Plymouth Üniversitesi’ndeki Psikoloji Okulu tarafından yapılan bir araştırma, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, Japon balığının en az üç aylık hafızaya sahip olduğunu ve değişik şekilleri, renkleri ve sesleri ayırt edebildiğini gösterdi. Japon balıkları, karşılığında yiyecek kazanmak üzere bir manivelayı hareket ettirmek için eğitildiler; manivela günde yalnızca bir saat işleyecek şekilde ayarlandığında Japon balığı onu doğru zamanda harekete geçirmesini çok geçmeden öğreniyordu. Bir dizi benzer çalışma, çiftlik balıklarının algılanabilir bir işarete karşılık olarak belirli zamanlarda ve yerlerde beslenmek üzere kolaylıkla eğitilebildiğini gösterdi.
Japon balıkları akvaryumun yan taraflarında yüzmez; görebildikleri için değil yanal çizgi adı verilen bir basınç algılama sistemi kullandıkları için. Kör mağara balıklarının bazı türleri, sadece yanal çizgi sistemlerini kullanarak, karanlık ortamlarında kusursuz bir biçimde seyredebilir.
9
Hank Hank Sesini Çıkaran Şey
Arnavutluk’taki domuzların çıkardığı sestir.
Arnavutluk’taki köpekler “hem hem” diye ses çıkarır. Katalancada köpekler “bap bap” der. Çin’deki köpekler “veng veng”, Yunanistan’daki köpekler “gav gav”, Slovenya’dakiler “hov hov”, Ukrayna’dakiler “haf haf”, Türkiye’dekiler “hav hav” der. Bu ses İzlanda’da “voff”, Endonezya’da “gong gong” ve İtalya’da “bau bau”dur.
İlginç bir biçimde, bir hayvanın sesinde daha az değişkenlik olduğunda, diller bu sesin yorumlanması üzerinde daha çok anlaşıyorlar. Örneğin, neredeyse her dilde “möö” diyen bir inek, “miyav”layan bir kedi ve “guguk” diyen bir guguk kuşu vardır.
Cumbria’daki Köpek Davranış Merkezi’ndeki araştırmacılara göre köpeklerin bölgesel aksanları bile var. En ayırt edici aksanlara Liverpool’lu ve İskoç köpekler sahip. Liverpool’lu köpekler daha yüksek perdeden bir sese sahipken, İskoç köpekleri daha yüksek perdeden bir sese sahipken, İskoç köpeklerin sesi daha “düşük perde”dendir.
Köpek Davranışı Merkezi bu verileri toplayabilmek için köpeklerden ve sahiplerinden yanıt makinesine mesaj bırakmalarını istedi; daha sonra uzmanlar, insanların ve köpeklerin çıkardığı seslerin perdesini, tonunu, yüksekliğini ve uzunluğunu karşılaştırdılar.
Uzmanlar, köpeklerin sahiplerine daha yakın olabilmek için seslerini taklit ettikleri sonucuna vardı; aralarındaki bağları ne kadar yakınsa seslerindeki benzerlik de o kadar yakın oluyordu.
Köpekler aynı zamanda sahiplerinin davranışlarını da taklit eder. Genç bir ailenin beslediği bir teriyer hareketli olma eğilimindedir ve bu köpeği zapt etmesi zor olur. Aynı cins köpek yaşlı bir kadınla yaşadığında sessiz ve hareketsiz kalmaya ve uzun süre uyumaya meyilli olur.
8
Savaştan 3 Kat Daha Tehlikeli Olan Şey
Çalışmak; içki, uyuşturucu ya da savaştan çok daha fazla insan öldürmektedir.
Her yıl yaklaşık iki milyon insan, işle ilgili kazalar ve hastalıklar yüzünden hayatını kaybediyor; buna karşılık savaşlarda her yıl 650.000 kişi ölüyor.
Tüm dünyada en tehlikeli işler tarım, madencilik ve inşaat sektörlerindedir. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu’na göre, 2000 yılında 5915 kişi çalışırken öldü (masalarında kalp krizi geçirenler dahil).
Ormanda ağaç kesenler, 100.000 çalışan başına 122 ölümle en tehlikeli işe sahipti. İkinci en tehlikeli iş balıkçılık; üçüncüsü ise pilotluktu (100.000 çalışan başına 101 ölüm). Duyunca içiniz rahatlayacak: Neredeyse bütün pilotlar yolcu uçaklarında değil, küçük uçak kazalarında öldüler.
Yapı işinde çalışan metal işçileri ve maden-sondaj işlerinde çalışanlar dördüncü ve beşinci sırada geliyordu; yine de bu iki sektördeki ölüm oranı ağaç kesenlerinkinin yarısından daha azdı.
Tüm meslekler arasında, iş sırasındaki en yaygın üçüncü ölüm sebebi cinayetti; iş yeri cinayetleri 677 çalışanın hayatına maloldu. Bunlardan 50′si polis memuruyken, 205′i seyyar satıcıydı.
En yaygın ikinci ölüm sebebi yüksek bir yerden düşmeydi; bir yerden düşerek ölenler toplamın yüzde 12′sini oluşturuyordu. Bu ölüm türünün başlıca kurbanları çatı tamircileri ve yapı işinde çalışan metal işçileriydi.
İş sırasındaki en yaygın ölüm sebebi trafik kazasıydı; trafik kazalarında ölenler toplam ölümlerin yüzde 23′ünü oluşturuyordu. Polis memurları için bile, direksiyon başındaki ölüm oranı, cinayet sonucu gerçekleşen ölüm oranından birazcık daha fazlaydı.
Tek başına değerlendirildiğinde, en tehlikeli işin, Bering Denizi’nde çalışan Alaskalı yengeç avcılarına ait olduğu söylenir.
Ölüm riski, Duckworth ölçeği (Royal Statistical Society dergisi editörü Dr. Frank Duckworth tarafından tasarlandı) kullanılarak hesaplanabilir. Bu ölçek, herhangi bir eylem sonucundaki ölme ihtimalini ölçer. En güvenli eylem türü 0 skorunu verirken, sonucun 8 çıkması eylemin kesin ölümle sonuçlanacağı anlamına gelir.
Bir Rus Ruleti oyunu 7,2′lik bir risk taşır. 20 yıllık kaya tırmanışının riski 6,3′tür. Bir kişinin öldürülme riski 4,6′dır. Ayık ve orta yaşlı bir sürücünün direksiyonda olduğu ve 160 km hızla gerçekleşen bir araba yolculuğu 1,9′luk bir risk taşın: Yıkıcı bir asteroid çarpmasından (1,6) biraz daha riskli.
Duckworth ölçeğinde 5,5 bilhassa tehlikeli bir skordur. Bu rakam trafik kazası nedeniyle, bir erkeğin kazara düşmesi sonucu ya da her iki cinsiyetin de elektrik süpürgesi kullanırken, bulaşık yıkarken veya sokakta yürürken ölme riskini belirtir.
7
Nükleer Savaştan Sağ Çıkabilecek Şey
Karafatmadan bahsetmiyoruz…
Tabii bu kadar çok insanın neden karafatmaların yok edilemez olduğuna dair sarsılmaz bir inancı olduğu da başlı başına ilginç bir meseledir.
Onlar bizden çok daha uzun zamandır (280 milyon yıl civarı) varlar ve kontrol edilmesi zor hastalık taşıyıcıları olduklarından, neredeyse tüm evren onlardan nefret eder. Ayrıca kafaları olmadan bir hafta kadar yaşayabilirler. Fakat yenilmez değillerdir. Dr. Wharton’ların 1959′daki çığır açan araştırmasından beri karafatmaların bir nükleer savaşta ilk ölecek böcekler olduğunu biliyoruz.
İki araştırmacı farklı böcekleri değişik miktarlarda radyasyona (“rad”la ölçülür) maruz bıraktı. İnsanlar 1000 rad’a maruz kaldıklarında ölürken Wharton’lar karafatmaların 20.000 rad’a maruz kalınca öldüğü sonucuna vardılar, meyve sinaği 64.000 rad’a, parazitler ise 180.000 rad’a maruz kaldıklarında ölür.
Radyasyona dayanıklılık kralı Deinococcus radiodurans bakterisidir. Bu bakteriler 1,5 milyon rad’a kadar dayanabilir, dondurulurlarsa bu limit iki katına çıkar. -
Bu bakteri (öğrenciler “Bakteri Conan” adını vermiştir) pembedir ve çürük lahana gibi kokar. Bir kutu ışınlanmış etin içinde mutlu mutlu büyürken keşfedilmiştir. O zamandan sonra fil ve lama dışkısında doğal olarak bulunduğu, ayrıca ışınlanmış balık ve ördek etinde, hatta Antartika granitinde bile bulunduğu fark edilmiştir.
Bakteri Conan’ın soğuğa ve radyasyona dayanıklılığı ve bu ekstrem durumlarda DNA’sının bozulmadan kalabilmesi, NASA bilimcilerinin bu bakterinin Mars’taki hayatın varlığına dair bir ipucu olabileceğine inanmalarına sebep olmuştur.
6
Kafasını Kuma Gömen Şey
Üzgünüz ancak devekuşundan bahsetmiyoruz…
Asla bir devekuşunun kafasını kuma gömdüğü görülmemiştir. Bunu yapsaydı boğulurdu. Bir tehlikeyle karşılaştığında her aklı başında hayvan gibi devekuşu da var gücüyle kaçar.
Devekuşlarıyla ilgili bu efsane, bazen yuvalarında (genelde yere kazılmış sığ bir delik şeklindedir) boyunlarını dümdüz yere uzatıp görüş alanlarında bir tehlike olup olmadığını yokladıkları için ortaya çıkmış olabilir. Eğer yırtıcı bir hayvan çok yaklaşacak olursa kalkıp tabanları yağlarlar. Saatte 65 km’ye kadar bir hızla otuz dakika boyunca koşabilirler.
Devekuşu dünyadaki en büyük kuştur: Erkeğinin boyu 2,7 metreye kadar ulaşabilir, fakat ceviz büyüklüğünde olan beyinleri göz yuvalarından bile küçüktür.
“Carl Linnaeus” devekuşunu, muhtemelen çöllerde yaşadığı ve deve benzeri uzun boynu olduğu için “Struthio camelus” yani “serçe deve” olarak sınıflandırmıştır. Devekuşu kelimesinin Yunanca karşılığı “ho megas strouthos”tur, yani “büyük serçe” .
Kafa gömme efsanesi ilk kez Romalı tarihçi Yaşlı Plinius tarafından aktarılmıştır. Yaşlı Plinius ayrıca devekuşlarının, yumurtalarına sert bir şekilde bakarak bu yumurtayı çatlatabildiklerini de düşünüyordu.
Ama Plinius, devekuşlarının olmadık şeyler yutabildiğinden hiç bahsetmemiştir.
Sindirime yardımcı olması için yuttukları taşın yanında demir, bakır, tuğla ve cam da yiyebilirler. Londra Hayvanat Bahçesi’nde bir devekuşunun bir metrelik ip, bir bobin film, bir çalar saat, bir bisiklet valfı, bir kalem, bir tarak, üç eldiven, bir mendil, biraz altın kolye parçası, bir kol saati ve birkaç tane bozuk para yediği fark edildi.
Namibya’daki devekuşları elmas yemeleriyle meşhurdur.
5
Şampanyayı Köpürten Şey
Şampanyayı karbondioksit değil, pislik köpürtür.
Tamamen pürüzsüz ve temiz bir kadehte karbondioksit molekülleri görünmez bir şekilde buharlaşır, bu yüzden uzun zamandır kabarcıkların ulaşmasına neden olan şeyin bardaktaki küçük kusurlar olduğu varsayılırdı.
Fakat, yeni fotoğraf teknikleri bardaktaki iz ve pürüzlerin bu kabarcıkların sürekli asılı kalmalarına yetecek boyutta olmadığını gösterdi: Bardakta kabarcıkların oluşmasına neden olan şey bardağın içindeki mikroskobik toz ve tüy parçacıklarıdır.
Teknik olarak, kadehteki kir/toz/tüy çözünmüş karbondioksidin yoğunlaşmasını sağlayan çekirdekler olarak iş görür.
Moet ve Chandon’a göre, ortalama bir şampanya şişesinde 150 milyon kabarcık vardır.
Çehov’un son sözleri “Uzun süredir şampanya içmedim” olmuştur.
Dönemin Alman top geleneğine göre, hiçbir umut kalmadığında doktor hastaya bir kadeh şampanya ikram ederdi.
4
Yeryüzündeki Oksijenin Çoğunu Üreten Şey
Su yosunları.
Su yosunları fotosentezin atık maddesi olarak oksijen açığa çıkarır. Çıkardıkları net oksijen miktarı diğer tüm ağaçların ve kara bitkilerinin birlikte çıkardıklarından daha fazladır.
Ölü yosunlarsa petrol ve doğal gazın temel bileşenleridir.
Mavi-yeşil yosun ya da cyanobacteria (Yunanca kyanos-Koyu yeşilimsi mavi) 3,6 milyar yıllık fosillerle dünyanın bilinen en eski canlı varlığıdır.
Yosunların sınıflandırılması konusunda bitki ve bakteri arasında hep tereddüt ve kararsızlık olmuştur. Şimdi kati olarak Monera aleminin (Yunanca moderes-”tek” anlamına gelir, tek hücreli yapılar kastedilir) bakteri tarafındadırlar.
Bir tür yosun olan spirulina 4000 metre kare alanda soya fasulyesinin ürettiğinden yirmi kat daha fazla protein üretir. Spirulina, %70 protein (dana etinde %22′dir) %5 yağ, %0 kolesterol ve muazzam düzeyde vitamin ve mineral içerir. Bu yüzden spirulina püresinin popülaritesi her geçen gün artmaktadır.
Ayrıca bağışıklık sistemini de destekler, özellikle protein interferonların üretilmesi ve vücudun virüs ve tümör hücrelerine karşı ilk savunmasında etkilidir.
Spirulina’nın beslenme ve sağlıkla ilgili faydaları yüzyıllar önce Aztekler, Sahra içlerindeki Afrikalılar ve Flamingolar tarafından keşfedilmişti.
Gelecek için önemi, bu yosunun verimli olmayan topraklarda tuzlu su kullanımıyla (bu suyu da geri dönüştürerek) yetiştirilebilir olmasıdır.
Erozyona neden olmayan bir üründür, gübre ya da zirai ilaç gerektirmez ve havayı yetişen her şeyden çok daha fazla temizler.
3
Yemekten Sonra 20 Dakika İçinde Yapmamanız Gereken Şey
Anne babalarınız buna yüzmek derlerdi, fakat normal bir yemekten sonra normal bir şekilde yüzmenin riskli olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.
Yüzme havuzları başka yerlerden daha tehlikeli değildir; resmi istatistiklere göre külotlu çorap çıkarırken, sebze keserken, köpeğinizi gezmeye çıkardığınızda ya da çit budarken kendinizi incitme riskiniz daha yüksektir.
Aman pamuklu çubuklardan mukavva kutulardan, sebzelerden, aroma terapi malzemelerinden ve banyo liflerinden uzak durun. Tüm bu saydıklarım giderek tehlikeli hale geliyor.
Yemekten sonra yüzmemek gerektiğine dair yaygın öğüdün (günümüzde havuzlarda bile bu uyarı yazılıyor) altında yatan düşünce şudur: Yediğiniz yemeği sindirebilmek için kaslardaki kanın mideye hücum edeceği ve bu yüzden diğer organların kansız kalarak felç eden kramplara neden olacağı (daha bilinçsiz versiyonuysa midenizdeki yemeğin ağırlığının sizi batıracağıdır.) Çok fazla yemek yedikten sonra bile denize girseniz bunun en muhtemel sonucu yan tarafınızda bir sızı ya da deniz tutması olacaktır. Yemek ve su birlikteliğinde özünde hiçbir tehlike yoktur.
Su içmemek nedeniyle su kaybına uğramak ya da oruçtan kaynaklanan halsizlik daha büyük risktir.
Diğer yandan, Kraliyet Kazaları Önleme Derneği (RoSPA), teorik olarak en azından kusma riski olduğunu ve suda kusmanın karada kusmaktan daha tehlikeli olduğunu iddia ederek bu “genel kanı”yı savunmaktadır.
2
Okyanustaki En Gürültülü Şey
Karidesler.
Karada ya da denizde yaşayan canlılar arasında, tek bir hayvanın çıkarabildiği en yüksek sesi mavi balina çıkarsa da, toplama bakıldığında doğal olan en yüksek sesi karidesler çıkarır.
Bir “karides yığını”nın sesi, operatörleri kulakları aracılığıyla sağır edebilecek ve bir denizaltı sonarının “yönünü şaşırtabilecek” tek doğal sestir.
Bu karides yığınının altındaysanız, yığının üstündeki hiçbir ses duyulmaz; yığının üstündeyseniz de yığının altındaki hiçbir sesi duyamazsınız. Alt taraftan bir ses duymak ancak o sese doğru bir alıcı uzatılmasıyla mümkün olabilir.
Bir araya gelmiş karideslerin gürültüsü sağır edici 246 desibele eşittir; sesin su altında 5 kat daha hızlı hareket ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda bile bu şiddet, havadaki 160 desibele denktir. Bu da kalkış yapan bir jetten (140 dB) ya da insanın ağrı eşiğinden oldukça yüksektir. Tanık olanlar bu durumu dünyadaki herkesin aynı anda et kızartmasına benzetmişlerdir.
Ortaya çıkan ses, trilyonlarca karidesin kocaman kıskaçlarını aynı anda açıp kapatmalarının yarattığı gürültüdür. Kıskaçlarını açık kapatan, Alpheus ve Synalpeus cinslerine mensup çeşitli karidesler tropikal ya da astropikal bölgelerdeki sığ sularda bulunur.
Oluşan sesten daha da ilginci ise şudur: Saniyede 40.000 karelik video çekimleri sesin, kıskaçların kapanmasından 700 mikrosaniye sonra gerçekleştiğini açıkça göstermektedir. Ses kıskaçların kendisinden değil, patlayan kabarcıklardan gelmektedir, buna “kavitasyon etkisi” denir.
1
Kırmızı Burunlu Ren Geyiği Rudolf’la İlgili Tuhaf Olan Şey
Rudolf bir dişidir.
Adının Rudolf olmasına ve ona hep “erkek” olarak hitap edilmesine rağmen, Noel Baba’nın diğer bütün ren geyikleri gibi Rudolf da aslında dişi olmalıdır. Erkek ren geyiği kış mevsiminin başında boynuzlarını kaybeder. Dişi ren geyiği ise yavruladığı ilk bahar mevsimine kadar boynuzlarını korur.
Ren geyiği/caribou, boynuzu olan tek geyik türüdür. Boynuzları her sene dökülür ve yeniden çıkar. Dişilerin boynuzları erkeklerinkinden daha kısa ve gösterişsizdir, ama günde 2,5 cm üzerinde bir hızla büyürler; bu da dişi ren geyiklerinin boynuzlarını bütün memeliler arasında en hızlı büyüyen doku haline getirir

10 Gizli Geçit Ve Oda


Eski mekanlarda geçen filmlerin ortak öğesi gizli geçit ve odalar. Yapılmaları için bir çok sebep var ve her zaman ilgi çekiciler.
10
Mont Sainte-Odile
Fransa’da dağın eteklerinde kurulmuş bu manastırın kilitli kütüphanesinden kitapların çalındığı fark edildi. Olayı araştıran polis kütüphaneye yerleştirdiği kamerada gizli bir geçitten bir öğretmenin gelip kitapları çaldığını fark etti. Bu öğretmen biraz heyecan biraz da kitap aşkıyla kalenin duvarlarına tırmanıp gizli merdiven vasıtasıyla buraya girip çıkıyordu. Bu geçidin genç keşişlerin sohbetlerinin yaşlı keşişler tarafından gizlice dinlenmesi amacıyla yapıldığı düşünülüyor.
9
21 Club
İçki yasağının en meşhur delicilerinden. Yan taraftaki binayı satın alıp içkileri oraya stok edip araya da 2.5 tonluk dışardan beton duvar olarak gözüken bir çatı inşaa etmek. Kazandıkları parayı düşününce emeğe değmiş gibi gözüküyor.
8
Korku Evi
2008 yılında polis baskınında binanın altında 4 odalı bir gizli yapı bulunmuş. Bunun korkunç olmasının sebebi bunların içinde genç çocuk kalıntıları, cesetler vs. de bulunmaları. Polis bu çocuk bakım evinde bulunan cesetlerin 1940 – 1980 arasında olduğunu açıklamıştı.
7
Colditz Kalesi
Savaş esiri olarak bu kalede tutulan ingiliz askerleri sahte bir duvar örerek çatıda kendilerine gizli bir oda yapıp burda kaçışlarını planladılar. Planları iyi işliyordu ama planlanan tarihten önce savaş bitmiş Almanya yenilmişti.
6
Coffin Evi
Bu ev dışardan normal bir gibi gözükse bile Amerikan iç savaşı öncesi kaçmış 2000′e yakın köleye gizli geçitleriyle ev sahipliği yapmıştı. Tom Amca’nın kulübesi burdaki kölelerden birinin hayatını konu alır.
5
Borgo Geçidi
Dan Brown’un Melekler ve Şeytanlar kitabında da bahsi geçen bu geçit Vatikan’da Papaların tehlike anında kaçmaları için yapılmış. Şu anda turizme açık ve artık pek gizli değil.
4
Meksika / Amerika Uyuşturucu Tüneli
Tijuana’daki bir mutfağın altından Amerika’ya uyuşturucu sevkiyatı için kazılmış bu tünel hafif raylı sisteme benzer bir sisteme bile sahipti. Meksikalı uyuşturucu kartellerinin en gelişmiş tüneliydi.
3
New York Metro İstasyonu
New York metrosunun ana durağı Dünya’nın en büyük metro durağı. Bu yapıyı en ilginç kılan ise Başkan Roosevelt’in buradan Astoria oteline bağlanan gizli bir geçit yaptırması, kendisi böylelikle kalabalıktan, gazetecilerden ve sorularından kolayca kaçabiliyordu.
2
Hindistan Ulusal Kütüphanesi
Yeni bir keşif daha. Binanın restorasyonu sırasında arkeologlar çok büyük bir oda buldular. Bu odanın isyancıların üstüne örüldüğü ya da İngiliz Sömürgesi zamanında hazine saklamak için kullanılıyor. Tarihi öneme sahip bir duvarın yıkılmasına izin verilmediği için henüz içerisi keşfedilmemiş durumda.
1
Korku Odası
Şikago Dünya Fuarı zamanında yapılmış Dünya Fuarı oteli. H.H. Holmes delisinin tasarladığı alt katında sahip olduğu eczane bulunan, bir çok geçit, labirent bulunan misafirlerini odalarında öldürüp oluklardan aşağı işkence odasına atan katilin işi. 200′ün üzerinde insanı öldürdüğü biliniyor.